Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı H. Ersan Saner, katıldığı televizyon programında Bakanlığı’nın projelerini anlattı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı H. Ersan Saner, katıldığı televizyon programında Bakanlığı’nın projelerini anlattı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın projeleri hakkında bilgi veren Saner, Bakanlık olarak esas amaçlarının çalışma hayatını disiplin altına almak, çalışan herkesin sosyal güvencesini sağlamak ve gerekli olan her türlü icraatı ortaya koymak olduğunu söyledi. Ülkede iş kollarında çalışacak yerli eleman olmadığı için farklı ülkelerden çalışanların geldiğini kaydeden Saner, bu çalışanların sosyal güvenlik yatırımları olmamasından dolayı bir şekilde kayıt dışına düştüğünü ve çıkarılan af ile kayıt altına alındığı söyledi. Bugüne kadar yapılan afların her birinden ortalama 2122 kişi yararlanırken, bu yıl yapılan aftan tam 3 katı kişinin yararlandığını, 6382 kişinin aftan faydalandığını belirten Saner, affın Sosyal Sigortalar’ın aktif pasif oranına yansıdığını ifade etti. Saner, Sosyal Sigortalar’ın ilk kez 4 aydır para borçlanmadan maaş ödeme yapabilecek duruma geldiğini kaydetti. Mevcut tüzüklerle ülkenin artık yönetilemeyeceğine dikkat çeken Saner, Bakanlığı’na bağlı İhtiyat Sandığı ve Sosyal Hizmetler Dairesi tüzüklerini yeniden düzenlediklerini belirterek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı 4 dairenin tüzüklerinde değişiklik yaparak, vatandaşların yaşamlarını kolaylaylaştırmayı hedeflediklerini ifade etti. 2009 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Yasası ile kamu ve özel ayrımının ortadan kalktığına ve tüm çalışanların Sosyal Sigortalar Dairesi’nden emekli olarak , emeklilik ikramiyesini İhtiyat Sandığı’ndan alacağına dikkat çeken Saner, Sosyal Sigortalar Yasası ile Sosyal Güvenlik Yasası kapsamındaki farklılıkların ve anomalilerin giderilmesi için, yapılan sigorta affı ile yeni yasal düzenlemelere gidildiğini söyledi. Anavatanla son 1 yıl içerisinde sosyal güvenlik alanında 2 protokol imzalandığını da anımsatan Saner, sağlanan yeni haklar ve imkanlar konusunda bilgi verdi. Yapılan yasal düzenlemeler arasında emekli olan sigortalıların eş ve çocuklarının tedavisi için yurt dışındaki tedavilerinin karşılanması olduğunu, aynı şekilde sigortalıların geçindirmekle yükümlü olduğu dul ve yetimlerin de bu haktan tamamen faydalanmasına imkan tanındığını anlatan Saner, emeklilik maaşlarının ödenmesiyle ilgili düzenlemede ise, emekli maaşı almak için gerekli şartları yerine getiren sigortalının maaşını müracaat ettiği tarihten itibaren alabileceğini söyledi. Saner, değişiklikler kapsamında Sosyal Sigortalar Yasası altında emekli olmaya hak kazananların dilemeleri halinde mükellef askerlikte geçen süreleri borçlanmalarına imkan tanınacağını ifade etti. Sigorta Affı’nın ana paradan herhangi bir bağış değil, gecikme zamlarına verilecek muafiyetler olduğunu anlatan Saner, öngörülen muafiyete göre, anaparanın tümünü ödemek isteyen vatandaşların , gecikme zammının yüzde 85’inden muaf tutulacağını belirtti. Saner, Daireye 100 TL anapara, 100 TL de gecikme zammı borcu olan bir vatandaşın , anaparanın tümünü yani 100 TL’yi ödediği takdirde gecikme zammının 85’inin silineceğini ve devlete toplamda 115 TL ödeyeceğini açıkladı. Öte yandan, borç ana parasının yüzde 75’ini ödeyen kişilerin , gecikme zammının yüzde 60’ından; yüzde 50’sini ödeyen kişilerin gecikme zammının yüzde 35’inden; yüzde 25’ini ödeyen kişilerin ise gecikme zammının yüzde 10’undan muaf olacağını belirten Saner, bu kişilere 36 ayda taksitlerle ödeme imkânı sunulacağını söyledi. Saner , Meclis’ten geçen Sigorta Affı’nın Cumhurbaşkanı tarafından onaylandıktan sonra resmi gazetede yayınlanacağını ve takip eden ayda yürürlüğe gireceğini belirtti. Yatırımlarını düzenli yapan işverenlere ise Bakanlığın bir takım destek programları üzerinde çalıştığını ifade eden Saner, yatırımlarını düzenli yapan işverenlere; yanında çalıştıracağı 18-35 yaş arasındaki ilk kez kayıt yapacak gençler için sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarınının tümünü, asgari ücretin %10 fazlası üzerinden yapılması halinde devletin ödemesini öngören bir program hazırladıklarını kaydetti. Saner, ödemelerin çalışana nakit olarak değil ; çalışanın banka hesabına yatırılarak ödeneceğini belirterek, son 5 yılda hiç sigorta borcu olmayan işverenlere , ikinci çalışanı için de %10 oranında bir destek daha verilmesinin öngörüldüğünü ifade etti. "İnşaatları denetlersek hepsi kapanır’’ beyanı ile ilgili de sorulan soru üzerine açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı H. Ersan Saner, sözkonusu beyanının arkasında olduğunu ve beyanında esas vurguladığının " genel denetim " olduğunu dile getirdi. İş sağlığı ve güvenliği denetiminin, genel denetimin yalnızca bir bacağı olduğuna işaret eden Saner, alfabenin başından başlamak yerine sonunu konuşmanın doğru olmadığına dikkat çekerek; göreve geldiğinde yaptığı ilk işin İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü ile ilgili sivil toplum örgütlerini ve odaları Bakanlık’ta toplantıya çağırmak olduğunu belirtti. İlgili tüzüğün 1989 yılından beri yenilenmediğini ve günün koşullarına cevap vermediğini anlatan Saner, "İnşaatta şantiye sorumlusu, mimarı, inşaat mühendisi’nin kontrol mühendisi yok, inşaatta iş sağlığı ve güvenliğinden bahsediyoruz. Bizim ülkemizde kontrollük hizmeti mecburi değil. İnşaatlarda kontrollük hizmetinin her aşamada zorunlu olması gerek. Bakanlık iş sağlığı ve güvenliği kontrolüne gittiğinde ne yapması gerektiğini söylüyor ama muhatap bulamıyor. İnşaatta kontrolörün orda olmasını zorunlu kılacak bir tüzüğümüz ya da maddemiz malesef ki yoktur. Zaten bunların olduğu ortamda siz denetim yapsanız da yapmasanız de iş kazaları minimize olur. İnşaatlarda genel denetimin yapılması şart, yapılmadığı taktirde başımız çok ağrıyacak." şeklinde konuştu. Hem Mimarlar Odası hem de İnşaat Mühendisleri Odası’nın bu görüşüne destek verdiğini anlatan Saner, iki oda ile işbirliği içinde, yapı denetimi ve yapı kontrolü konusunda hazırlanan tüzük çalışmasının tamamlanmak üzere olduğunu kaydetti. Saner, yapı denetimini desteklemek için devletin işverenlere destek vermeyi hedefleyen çalışmaları olduğunu da söyledi. Denetim açısından personelinin yeterli olmadığını ifade eden Saner, Bakanlığının 6 ilçede 5 daire çatısında 67 müfettiş ile hizmet verdiği bilgisini paylaşarak; Bakanlığın denetim yükünün hafiflemesi için elektronik ortama geçme hazırlığı yaptığını dile getirdi. E-Bakanlığın önünün açılması ile ; kayıtlı çalışan sayısı, ön izinli sayısı kayıtları ve Sosyal Sigortalar Dairesi’ne gitmeden yatırım yapabilme gibi işlemlerin kontrol altına alınabileceğini belirten Saner, Bakanlığın İçişleri Bakanlığı ile Polis Genel Müdürlüğü işbirliğinde hazırlıklarının sürdüğünü kaydetti. "Devletin hantal bürokratik yapısından verimlilik açısından kurtulmamız lazım. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 5 dairesi var. 5 çocuğu olduğunu varsayarsak , bunların birbiriyle küs olması mümkün değil" diyen Saner, elektronik ortama geçilmesiyle 40 bin çalışanın nerden nereye hareket ettiğinin bilgisayarla öğrenmenin mümkü olacağını anlattı ve "Bakanlık olarak sloganımız: İnsanları koşuşturacağımıza Bilgisayarları konuşturacağızdır" dedi. Gündemde olan kadın cinayetleri ile ilgili de değerlendirmede bulunan Bakan Saner:" Kadın cinayetleri konusunda çok fazla konuşmak istemiyorum. Cinayetin dili dini ırkı olamaz. Şiddetin önlenmesi için ne yapmamız lazım, dünyada neler yapılıyor onları tartışmalıyız. Başta şiddet uygulayanların eğitilmesi ve rehabilite etmesi gerekli. Yasalar buna göre düzenlenmeli. Şiddetin gelinmemesi gereken bir nokta olduğunu halkımıza anlatmalıyız. " şeklinde konuştu ve 1. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalıştayı sonunda elde edilen eylem planının tamamlanmak üzere olduğunu, sonuç doğrultusuda oluşturulacak alt yapı projesi için gerekli bütçenin ayrıldığını belirtti. UBP-DP hükümetinin uyumu konusunda da değerlendirmelerde bulunan Saner, hükümetin uyumlu çalıştığını, erken seçim tarihi olarak belirlenen 15 Nisan 2018’e kadar çalışmalarına devam edeceğini ve Bakanlığının alt yapı projelerini gerçekleştirmek istediğini söyledi. Bakanlığına bağlı tüm dairelerin tek çatı altında olduğu hizmet binası projesi ve Lapta’da yeni bir huzur evi binası projesi için Bakanlığın kolları sıvadığını anlatan Saner, Karpaz bölgesine 18 yaş üstü engelli rehabilitasyon merkezi ve İskele bölgesine Bakanlık hizmet binası projeleri için de çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Ulusal Birlik Parti’sini "Sarayönü politikası yapan bir parti" olarak eleştirenlere de yanıt veren Saner, Ulusal Birlik Partisi’nin 2014 yılından beri her ay Ledra Palace’de partilerarası görüşmelere katılıdığını, Avrupa Birliği’nin üçüncü büyük grubu olan Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı (ACRE) grubuna üyelik hakkı kazandığını belirterek; " Artık UBP dünya ile aynı dili konuşan ve politika yapan bir partidir. KKTC bayrağı ile AECR grubuna üye oldu. Sarayönü politikası yapıyor diyenlere bu UBP’nin yanıtıdır" sözlerini tamamladı.
Print
Yayınlanma tarihi: Nis 26, 2017,
Haber Kategorisi: Haberler,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

«Nisan 2024»
PztSalÇarPerCumCmtPaz
252627
KALKANLI YAŞAM EVİ’NDEKİ YAŞLILARA KUAFÖR VE  KİŞİSEL BAKIM HİZMETİ

KALKANLI YAŞAM EVİ’NDEKİ YAŞLILARA KUAFÖR VE KİŞİSEL BAKIM HİZMETİ

Yakın Doğu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri Bölümü öğrencileri, 18-24 Mart  Yaşlılar Haftası  dolayısıyla Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bağlı Kalkanlı Yaşam Evi’nde  kalan yaşlılara  saç bakımı ve güzellik  uygulaması gerçekleştirdi.

Devamını oku
28
DİYETİSYENLER BİRLİĞİ , SORUNLARINI GARDİYANOĞLU’NA AKTARDI

DİYETİSYENLER BİRLİĞİ , SORUNLARINI GARDİYANOĞLU’NA AKTARDI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Kıbrıs Türk Diyetisyenler Birliği Başkanı Hidayet Ağören ve diyetisyen Mehmet Miralay ile görüştü.

Devamını oku
293031
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293012345

Arşiv